Doç. Dr. Ayşe Nur Torun İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı


Doç. Dr.Ayşe Nur TORUN

Hipofiz Bezi ve Hastalıkları 

Hipofiz bezi çoğumuz tarafından pek de bilinmeyen, ancak vücudun tüm hormonal sistemini kontrol eden, bu nedenle de hormonal sistemin orkestra şefi olarak tanımlanan, bu kadar önemli görevine rağmen sadece ve sadece 800-900 mg ağırlığında olan bir endokrin organdır. Beynin bir uzantısı olarak, kafatası içinde, beyin tabanında, karşıdan bakıldığında burnun arka bölümüne denk gelen bir bölgede, sella adı verilen kemik bir boşluk içerisinde yerleşmiştir. 

 

Böbreküstü ve tiroid bezini, kadında ve erkekte yumurtalığı kontrol eden hormonlar, kadında bebeğe süt vermeyi sağlayan hormon olan prolaktin, büyüme ve metabolizma üzerine etkisi olan büyüme hormonu, fonksiyonları henüz tam olarak aydınlatılamamış olan oksitosin, ve kan ve idrar derişimini, dolayısıyla su dengesini kontrol eden antidiüretik hormon hipofizden salınan hormonlardır.

 

Hipofizi tutan hastalıklar nedeniyle hormonlar az veya çok salınabilir. Hormon fazlalığı genellikle adenom adı verilen hipofizer bir tümör oluşumuna bağlı görülür. Hipofizer hormon fazlalığı ile giden hastalıklar arasında akromegali, jigantizm, Cushing hastalığı, hiperprolaktinemi ve TSH salgılayan adenom yer alır. Bu hastalıklarda hormon fazlalığına ait belirti ve bulgular görülürken, hipofiz bezindeki tümörün kitle etkisine bağlı olarak en sık baş ağrısı ve görme duyusu ile ilgili sorunlar izlenir. Tedavisinde duruma göre ilaçlar, cerrahi tedavi ve radyoterapi kullanılır. 

 

Hipofizin yetersiz çalışmasına hipopituitarizm (hipofizer yetersizlik) adı verilir ve bu durumda da hormonların az yapılmasına bağlı olarak, az salınan hormona göre belirti ve bulgular görülür.  Hormon azlıkları hipofiz tümörleri, çeşitli hastalıklar, kafa travmaları ya da girişimler nedeniyle hipofizin hasara uğraması sonucu gelişebilir. Hormon azlıkları eksik olan hormon ya da hormonların uygun şekilde yerine konması ile tedavi edilir.